5 Ağustos 2012 Pazar

VİŞNE LİKÖRÜ 3

Vişne Likörü 3: Sabır Evresi Vişne ve şeker yaklaşık 12 gündür güneşin altındaydı. Şeker ve vişneler birbirini özümsedi, birbirine alıştı. Şeker tamamen eridi. Artık "Ben oldum!" dedi ve 140 cl votka üzerlerine boca edildi. Güzelce çalkalandı. İki ay karanlık ve serin bir yerde haftada bir kez çalkalanmak üzere dinlenmeye çekildi. Şimdi sabretme zamanı...

31 Temmuz 2012 Salı

Sanıyorum beş yaşlarındaydım. Yalova'da otururduk o zaman. Hani derler ya Yalova'nın Yalova olduğu yıllar. İstanbul'a halamları görmeye giderdik. Gideceğimiz günün sabahı heyecandan yerimde duramazdım. Kuzenlerim Ege ve Evren'i bir an önce görmek için sabırsızlanırdım. Sabırsızlandığım bir şey daha vardı. O da Sakızlı Muhallebi. O zaman da bayılırdım tatlılara. Sakızlı Muhallebi nedendir bilinmez bir tek Gülçin Halam'ın evinde yapılırdı. Benim ve ablamın sakız aşkı İstanbul Göztepe'deki evde ailece yenilen o muhallebilere dayanıyor sanırım. Hiç unutmam halacığımın mavi bir yemek takımı vardı. Sakızlı Muhallebileri de o takımın kaselerine koyardı ve üzerine tarçın serperdi. Şimdiki çocuklara evde sakızlı muhallebi yapın üzerine tarçın serpin beğenmezler, o renkli içinde ne olduğu bilinmez garip yoğurtları yemeği tercih ederler. Kimilerine göre şanssız bir kuşak sayılsak da biz 80'lerde doğanlar, bence bu günün çocuklarına göre şanslıymışız. Hazır pudingler, glikoz (mısır şurubu), renkli yoğurtlar henüz icat edilmemişti. Sütçüden alınan sütlerle sütlaç yapılırdı, bayat ekmekler sütçünün ineklerine saklanırdı. Puding yoktu Kara Muhallebi vardı (tarifi yakında). Evde parfeler yapılırdı, doğum günü pastasına anne eli değerdi. Bugün yine bir karar aldım. Pasta Cadısı muhallebi ve pudinglerini kendisi yapacak. Bu tarifim belki herkes için bir başlangıç olur. Tarifini benimle paylaşan halama sonsuz teşekkürler. Sevgilerimle Pasta Cadısı Başak Malzemeler: 1 lt süt 125 gr tereyağı 4 çorba kaşığı un 4-5 adet dövülmüş damla sakızı 1 paket şekerli vanilin 1/2 su bardağı toz şeker Yapılışı: Yağı eritip unu kavurun, un kokusu çıksın. Sıcak sütü azar azar kavrulan una ekleyin, başta hamur gibi bir kıvamı oluyor ama korkmayın sütü ilave etmeye ve karıştırmaya devam edin. Tozşekeri, vanilyayı ve dövülmüş sakızı da ekleyin, muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırarak pişirin. Ateşten aldıktan sonra 10-15 daika bekleyin ve muhallebiyi blendırdan geçirin ikram edeceğiniz kaplara dağıtın. Soğuduktan sonra tarçın ile misafirlerinize sunun. (Bir ayarlama yapmam gerekiyor sanırım. Yazılarda yaptığım paragraflar tanınmıyor. Bu seferlik kusuruma bakmayın.)

27 Temmuz 2012 Cuma

Arda'nın Unsuz Keki

Bugün çok sevdiğim arkadaşım Manoş eşi ve kızıyla birlikte bize geleceklerdi. Benden her misafir gibi cheesecake yapmamı istediler ama ne yazık ki cheesecake'i dinlendirecek kadar zamanım yoktu. Ben de düşündüm ve taşındım, Arda'nın Mutfağı'ndan aldığım bir tarifi deneyeyim dedim. Bkz. http://www.ardaninmutfagi.com/yemek-tarifleri/tatlilar/unsuz-cikolatali-kek Tarife birebir uyarsanız mütiş bir lezzet çıkıyor karşınıza. Ben içine ek olarak bir paket de şekerli vanilin koydum. Keki yaptıktan sonra fotoğrafını çekip Arda'nın Mutfağı'na bir soruyla birlikte gönderdim. Hemen cevap geldi. Üç beş tarifle blog yazıp kendisine 'Pastacı' hatta 'Butik Pastacı' diyen blog yazarlarının beni beğenmeyip sorularıma cevap vermedikleri çok olmuştur. Yıllarını bu işe adamış, bu işi yaparken gözlerinin içi parlayan gerçek bir mutfak tutkunun bana beş dakika içinde cevap vermesi beni çok mutlu etti. Teşekkürler Arda!

26 Temmuz 2012 Perşembe

VİŞNE LİKÖRÜ 2

ADIM 2 İşte vişnelerin son hali. Vişneler iyice sulandı ama fotoğrafta kavanozun dibine dikkat ederseniz şekerin çoğunun dibine çöktüğünü görürsünüz. O nedenle kavanuzu her gün bir kaç kez çalkalamak ya da uzun tahta bir kaşık ile karıştırmak gerekiyor.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

VİŞNE LİKÖRÜ 1

Tam iki yıl bir hafta olmuş. Bu kadar uzun zamandan sonra sizlerin karşısına daha farklı bir yazıyla ya da hazırlıkla çıkmak isterdim. Ama olmadı. Çünkü bu cadı çoğu zaman aklındakileri planladığı zamanlarda hayata dökemez. Bu durumda da aklımdan geçen yazıyı ve hazırlığı bitiremedim. Bahaneler üretmeyeceğim. Çünkü çok geçerli bir nedenim var. O da bana bu akşam surpriz olarak gelen vişneler. Vişneler anneanneciğimin bir komşusunun bahçesinden gelmiş. Geçen hafta anneanneme gelen vişnelerin akibetini öğrenip biraz cadılık yapınca bütün vişneyi bana ayırmış dünyalar güzeli anneannem. Vişneler irili ufaklıydı, buzluğa atıp kışın kullanırım dedim ama şekilleri nedeniyle pastaları süslemede pek de hoş gözükmeyecekleri düşündürdü beni. O nedenle ben de gecenin bu saatinde likör yapmaya karar verdim. Geçen yıl 1 kg vişneden likör yaparken bana gelen vişneler 2 kg olduğu için iki katına çıkardım tarifi. Peki ama neden likör. Açıkcası ben likör pek sevmem. Ama vişneleri görünce aklıma likör, likör deyincede aklıma(nur içinde yatsın) babannem gelir. Babannemi likör içerken ya da yaparken hiç görmedim. Ama bir İstanbul Hanımefendisi oluşundan mı, yoksa bayramlarda halalarımda çikolataların yanında gümüş likörlüklerde ikram edilen likörlerin kokusundan mı bilmem ama babaanneciğim geldi aklıma ve tabiki İstanbul, küçüklüğüm, babam ve kuzenlerim. Hayaller aleminde yaşasam da, gelecek hep aklımı kurcalasa da geçmişim, içinde en büyük mutluluklarımı taşır. Eğer isterseniz siz de dalların vişnelendiği bu zamanlarda benimle birlikte vişne likörü yapabilirsiniz. Likörümün her adımını sizlerle paylaşacağım. Adım 1 (Geçmişe Yolculuk)
1 kg vişne saplarından sabırla ayrılır ve iyice yıkanır. Yaklaşık 3 lt ya da 5 lt'lik bir cam kavanozun içine konur. Üzerine 2 adet kabuk tarçın ve 500 gr toz şeker konur. Kavanozun ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra güneşte yaklaşık en az 1 en fazla 2 hafta bekletilir. Kavanozu hergün bir kaç kez çalkalamayı unutmayın. Devamı 2 hafta sonra... Sevgiler